İnsan beyni aynı anda iki şeyi düşünemez, belli bir anda sadece tek bir şeye odaklanabilir.
Peki şirketlerde yöneticiler şu üç unsurdan hangisini önceller ve takip eder, yani hangisine kafayı takar: a) İnsan, b) Makina, c) Malzeme.
Önce İnsan!
Yeni kurulan şirketlerde ilk refleks insanı takip etmek üzerinedir. Bu genellikle çalışanın işinin başında olup olmadığını, yani kaytarıp kaytarmadığını kontrol etmek için yapılır.
Kötü örnekler, tuvaletlere turnike takmaya kadar gidebilir. Zaten tembel olduğu bilinen 2-3 kişinin tembel olduğunu kanıtlamaya çalışırken, özsaygısı olan değerli elemanlar incinir ve motivasyon kaybeder.
Büyük şirketlerde ise insanı ölçmek arzusu maliyet muhasebesi sırasında ortaya çıkar. Burada, personelin verimli çalışıp çalışmadığını kontrol etmekten ziyade, hangi iş için ne kadar süre harcandığını ölçmek ve böylece işçilik maliyetini doğru hesaplamak kaygısı vardır.
Buradaki tehlike, abartılı bir şekilde gereksiz detay ölçümlere girmek ve fabrikaya katkı sağlayabilecek zeki insanlarının tüm enerjisini bu işlerde tüketmektir.
Peki makina?
Şirketler geliştikçe odak noktası insandan makinaya doğru kayar. Burada amaç makinaların verimini ölçmek, makine duruşlarını en aza indirmek, hızlı ve kaliteli üretim yapmaktır.
Bu bakış açısına göre ekipman verimliliği çalışan verimliliğine göre daha önemlidir. Bu doğrudur, zira makinalara odaklanmak, insana odaklanmaktan daha fazla katkı sağlar. Ayrıca, makinaları verimli hale getirmek doğal bir şekilde çalışan verimliliğini de arttıracağından daha kapsayıcıdır.
Fakat makinaları ölçme yoluyla şirkete fayda sağlamanın da bir sınırı vardır. Ekipman verimliliği çalışmalarında belli bir olgunluğa ulaşmak, ekipmanları kontrol altına almak, kapasiteyi bilmek şirket için değer yaratır.
Fakat esas amaç bu bilgileri bir kaldıraç olarak kullanarak yeni mecralara yelken açmak olmalıdır.
Böylece malzemeye odaklanma yolculuğu başlamış olur.
ve Malzeme:
Bu bakış açısında odak makinadan malzemeye kayar.
Malzemeden kastımız tüm hammadde, yarı mamul ve mamullerdir.
Gereksiz malzeme stokları, malzemenin şirket içi yolculuğu, malzemenin bir operasyondan diğerine ne sürede ve ne şekilde ilerlediği, kalite uygunsuzluğu yüzünden malzemenin başına gelenler, müşteriye göndermeden önce nasıl ve ne süre boyunca depolandığı gibi konular yeni odak noktaları haline gelir.
Elbette bu yaklaşım, malzemeyi öne çıkarıp diğer maddeleri önemsizleştirmek olarak algılanmamalıdır.
Çünkü halihazırda malzemeye odaklanmak makine ve insan unsurlarını da içine aldığından daha kapsayıcıdır ve bütüncül bir yaklaşımdır.
Yani bu maddeler iç içedir ve birbirinden kesin çizgilerle ayrılmaz. Fakat genel bir bakışla bu şekilde bir segmentasyon yapmakta sakınca yoktur. Zira bir şeyi toplamanız için önce parçalarına ayırmanız gerekir
…
İşte böyle sevgili okuyucular. Verimlilik uzun ince bir yoldur. Gece gündüz yol almak ister.
Bu yola uzaktan bakmayın. Bu yolda yolcu olun. Yolda gereksiz beklemeler yapmayın. Öte yandan merdivenleri 5’er, 10’ar çıkmaya da çabalamayın.
Çağımıza yakışır, onurlu bir şekilde çalışın. Sakin ve emin adımlarla ilerleyin. Her gün küçük katkılar sağlayın. Şirketinizi, çalışma arkadaşlarınızı ve kendinizi iyi hissettirin.